İş dünyası Altı Sigmayı genellikle mühendis ve istatistikçiler tarafından prosesleri iyileştirmek için kullanılan teknik bir yöntem olarak tanımlar. Altı Sigma bu sığ tanımın ötesinde müşteri ihtiyaçlarını kusursuza yakın oranda (3.4/milyon) karşılama hedefidir. Maliyetlerde azalma, üretkenlikte artış, müşteri tatmininde artış, döngü-süresinde kısalma ve hata oranında azalma gibi hedefleri vardır. Altı sigma organizasyonun kendini sürekli yenileyebilmesi için gerekli yetenek ve kültürü yaratır. Bir anlamda iyileştirme sürecini de iyileştirir.

İşletmedeki herkesin tek bir noktaya odaklanması, başarının en önemli şartlarından biridir. Altı sigma doğası gereği müşteriye verilen değeri artırır. İyileştirilmiş prosesler ve bilgi paylaşımı sayesinde insanlarda oluşan tutum değişiklikleri ise çarpıcıdır. Altı Sigma uygulayan şirketler milyonlarca dolar tasarruf sağlamış, üretkenlik, verimlilik, etkinlik, kalite ve müşteri tatmininde dramatik artışlar yaşamışlardır.
Gerçek hayatta işlerin hiçbiri tek bir departman içinde başlayıp bitmez. Faaliyetler tüm departmanların rol aldığı ortak bir çalışma düzeniyle yürütülür. Önemli olan departmanın değil, müşterinin işidir. Hiçbir birey veya bölüm kurumsal hedeflere hizmet etmeyen bireysel anlayışta çalışamaz.
Altı Sigma yöntemi matematiksel anlamda bir grup değişkenin nasıl dağıldığı ve normal kabulünden ne kadar saptığı üzerine odaklanır. Dağılım kavramının geçmişi 1800’lü yıllarda Frederic Gauss’un açıklamalarına ve 1920’lerde Walter Shewart’ın düzenlemelerine kadar dayanır. Altı sigma iş dünyası parametrelerini matematik açıklamalarla yorumlamaya çalışır. Ancak hayatın normal olmadığı ve yaşanan problemlerin matematik formüllere uymadığı unutulmamalıdır.
Sigma, sürece ait ölçülebilir gözlem değerlerinin değişkenliğini (varyasyonunu) ve birbirlerinden sapmasını ölçen bir istatistiksel araçtır. Sigma (s) sembolü standart sapma ve değişkenliğin ölçüsü olarak kullanılır. Bir sürecin sigma seviyesi, sürecin ne kadar iyi çalıştığını ve hata/sapmanın hangi sıklıkla ortaya çıktığını gösteren bir ölçümdür. Sigma seviyesine bağlı olarak proseslerin yeterlilikleri, milyonda olası hata sayısı (MOHS-DPMO) cinsinden ifade edilir.
%1’lik hata oranının altına düşmek istiyorsak sadece son ürüne odaklanmak yerine, istenmeyen çıktıların nedenlerini araştırmaya çalışmak iyi bir başlangıç olur. Hatalı parça üretmeye devam etmek yerine sapmaların nedeni bulunarak ortadan kaldırılmalıdır.
Müşterileri çekmek için ne kadar para harcadığınız ve onları elinizde tutmak için ne kadar az şey yaptığınızı bir düşünün. Eğer mevcut problemleri doğru belirler ve çözebilirseniz müşterileriniz mutlu olur sizde para kazanırsınız. Bu amaçla müşteriden alınacak geri bildirim yararlı olacaktır. Çünkü sizin problem olarak değerlendirdiğiniz bir husus müşteri için önem taşımayabilir. Dolayısıyla işe müşteri ile başlamak ve problemin kaynağına doğru ilerlemek önemlidir.
Altı sigma ilkeleri nelerdir?
Gerçekten Müşteri Odaklı olun (VOC – Voice of customer)
1990’lı yıllardaki kalite hareketi ile birlikte çok sayıda şirket duvarlarını “müşteri beklenti ve şartlarını karşılamak ve aşmak” benzeri politika ve misyon ifadeleri ile süslediler. Ancak çok azı müşteri ihtiyaçlarını gerçekten anlamak ve bu bilgiyi arttırmak için çaba gösterdi.
Verilere Dayalı Yönetim (VBM – Value based management)
Son yıllarda gelişen ölçme, bilgi yönetimi, bilişim teknolojilerine ve benzer enstürmanlara rağmen iş dünyasında çok sayıda karar hala fikir ve varsayımlara dayalı olarak alınmaktadır. Altı Sigma uygulamalarının ilk basamağı iş performansını ölçmek için gerekli anahtar, ölçütlerin belirlenmesidir. Bu ölçütler daha sonra kritik değişkenleri anlamak ve sonuçları optimize etmek için kullanılır. Altı Sigma verilere dayalı karar ve çözümleri desteklemek için yöneticilerin iki temel soruyu cevaplamalarına yardımcı olur. Hangi veri/bilgilere gerçekten ihtiyaç var? Bu veri/bilgileri en fazla yarar sağlayacak şekilde nasıl kullanabiliriz?
Proses Odaklılık
Altı Sigma’da proses (süreç) faaliyetin olduğu yerdir. Yönetim, ürün ve hizmet tasarım, performans ölçüm, etkinliğin arttırılması ya da müşteri tatminin iyileştirilmesi olsun tüm alanlarda başarının anahtarı proseslerdir. Altı Sigma uygulamalarında bugüne kadar sağlanan büyük kazançlar, proseslerin müşteriye değer sağlamak için kullanımı ile gerçekleştirilmiştir. Günümüzde birçok firma departman bazlı organizasyona sahiptir. Ancak gerçek hayatta işler ve müşteri isteği başladığı departman da bitmez. Departmanlar arasında görev ve sorumluluk tanımları açısından gri veya zayıf bölgeler oluşur. Proses ve müşteri talepleri farklı departmanların iş bölümü ile gerçekleşir.
Proaktif Yönetim
Proaktif yaklaşım olaylardan ve sonuçlarından önce harekete geçme anlamı taşır. Değişim ve yaratıcılık için bir başlangıç noktasıdır. İddialı hedefler, açık politikalar, problemlerin önlenmesine odaklanmak, işletme körlüğüne direnmek, statükoyu sorgulamak proaktif anlayışın ürünlerindendir. Altı Sigma reaktif alışkanlıkların yerini proaktif ve dinamik yaklaşımı savunur.
Sınırsız İş birliği
Jack Welch’in deyişlerindendir. Şirketin tedarikçileri, müşterileriyle ve şirket çalışanlarının da birbirleriyle kuracakları iş birliğinin getireceği fırsatlar büyüktür. Müşteriye değer yaratmak için ortak çalışması gereken gruplar arasındaki rekabet ve irtibatsızlıklardan dolayı her gün milyarlarca dolar masada bırakılır. Altı Sigma insanların büyük resimdeki yerlerini görmelerini ve faaliyetler arasındaki ilişkileri anlamalarını sağlayarak iş birliği fırsatlarını arttırır.
Kusursuzu İste, Başarısızlığa Tolerans Göster
Birtakım riskler içeren fikir ve yaklaşımları uygulamaya koymaksızın bir şeyler elde etmek ve bir yerlere ulaşmak mümkün değildir. Eğer insanlar alacakları karaların ya da yapacakları uygulamaların sonuçlarından korkarlarsa daha iyi hizmet, daha düşük maliyet, daha yüksek kaliteye ulaşmayı denemezler.
IIP İnsana odaklı yönetim (Investor in people)
Organizasyonun temel kaynakları insanlardır. Diğer tüm kaynaklar insan tarafından yönetilir. Eksilmeyen, eskimeyen hatta gün geçtikçe olgunlaşan tek kaynak insandır. İnsan faktörünü göz ardı eden hiçbir yaklaşım, hiçbir sistemle başarılı olamaz.
DFSS, design for six sigma – altı sigma yaklaşımı ile tasarım aşamasını süreç çıktılarını iyileştirecek biçimde mükemmelleştirilmesini kapsar. Pdca, Kaizen, Dmaic, DFSS veya benzer yalın yönetim tekniklerinde planlama aşaması en önemli aşamalardan biridir. Klasik yaklaşımlardan farklı olarak planlamaya büyük önem verilir, bu sayede verimliliğin artması ve ileride meydana gelebilecek problemlerin/israfların önüne geçilmesi amaçlanır. Altı Sigma kapsamında; Deming’in Pukö (planla, uygula, kontrol et, önlem al) döngüsü.
Alper Yurtoğlu